Bugun...
NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR


Doç. Dr. Faruk Güçlü
 
 

facebook-paylas
Tarih: 26-06-2017 05:57

NEVŞEHİR’DE ESKİ BAYRAM GELENEKLERİ NEDEN UNUTULDU?

Müslüman alemi bir aylık ramazan ayından sonra bayram kutluyor. O nedenle de tüm halkımızın bayramını kutlarım. Bayramlar küslerin barıştığı, açların doyurulduğu, çıplakların giydirildiği, yoksulların hatırlandığı, büyüklerin, kimsesizlerin ve hastaların ziyaret edildiği günler olarak bilinir. Bu kutsal amacı nedeniyle de önemlidir.

Çocukluk yıllarım Nevşehir bölgesinde köyde geçti. Bayram namazından sonra bayramlık elbiseleri giyip tüm aile ile yer sofrasında yaptığımız sabah kahvaltısının tadını beş yıldızlı otelde bulmak mümkün değil.

Hele on bir ay geçinme telaşı ile adeta insanlığı unutanların bir anda “insan” olduklarını anımsaması bayramların en ciddi özelliğidir. O nedenle bayramların amacına uygun şekilde kutlanması ve bazı güzel geleneklerin korunması gereklidir.

Örneğin eskiden iftara eş, dost akrabanın yanı sıra fakir ve kimsesiz insanlar çağrılırdı. İftarın tüm masrafları başkasına yıkılmaz, hele kamu bütçesine hiç yıkılmaz, aile bütçesinden karşılanırdı. Bunun yozlaştığını görmek insanı üzüyor. Günün 17/18 saatini aç, susuz oruçla geçiren bazı insanlarımızın iftarla birlikte başkaları hakkında eleştiri, hakaret hatta küfre başvurması hiç kuşku yok ki İslam’a uygun davranışlar değildir. Son bir aylık ramazan ayı içinde oruç tutmayanlara saldırılar, şortlu kıza saldırılar, dondurma yiyen çocuklara saldırılar. İslam adına davrandığını sanan ama İslam’ı ve orucun anlamını özümsememiş insanların saygısız davranışları olarak belleklerde yerini almıştır. Buna rağmen cami şadırvanında abdest alırken avucu ile susuz kediye su içeren imamı da gördü ve alkışladı bu toplum.

Çocukluk yıllarıma gitti bir an aklım. Annem ilk önce komşuları sayardı, Şakir dayı, Berber amca, Osman amca, Kilci Bekir amca, önce bunlara gidin diye… Sonra da akrabaları Ahmet Emmi, Kamil emmi, Alişan emmi, Kümpürcü emmi, Remzi emmi, Asim emmi, Muhlise bibi, anneanne (ana) ve dede vs... Sonra eklerdi "bak oğlum, Küllü Ali emmin, Niyazi-Onbaşı- emmin, Kamil’in Ali emmin, Neşet dayın, Cenderme halana mutlaka gitmeniz lazım, gitmeseniz olmaz” derdi. Genelde biz de uyardık bu tavsiyelere. Şimdi hiç biri kalmadı. Hepsi yaşamını yitirdiler. Bayramdan bayrama mezar taşlarına dua ediyoruz. İşin acı yanı, köye gittiğimde bu evleri de boş buluyorum. Evler bile yabancılaşıyor insana. Çocukluk anıları ve yıkılmış evler. O nedenle bayramlarda köye gitmek bir hayli zor geliyor bana.  Ama yine de zorluyorum kendimi, anılar, büyüklerin mezar taşları ve yaşanmış anılar. Hele o bayram gelenekleri. Unutulur gibi değil.

Nice mutlu bayramlara…



Bu yazı 3457 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI