Bugun...
YALANA DAYALI POLİTİKALAR


Doç. Dr. Faruk Güçlü
 
 

facebook-paylas
Tarih: 12-03-2017 19:43

CUMHURİYET VE ATATÜRK KARŞITLARININ YALANA DAYALI POLİTİKALARI

Ülkemiz özellikle Kurtuluş Savaşı’ndan sonra dış kaynaklı etnik ve dinsel yalanlara dayalı bir siyasal yapılanma yaşamıştır. Kurtuluş Savaşı yenilgisini kabullenemeyen emperyalist güçler dinsel ve etnik grupları kullanarak Atatürk ve Cumhuriyet aleyhine sürekli yalan propaganda yapmaktadırlar. Son on yıl bu yalanların doruk noktasına ulaştığı yıllar olmuştur. Bunlardan bazılarını sıralamak gerekirse;

-Cumhuriyet ve CHP çivi çakmadı iddiası;

Cumhuriyet’in ilk sanayi kuruluşu Sümerbank’tır. Merkez Bankası Atatürk döneminde kurulmuştur. Etibank, Demir Çelik İşletmeleri, Gübre Sanayi, Çimento Fabrikaları, Şeker Fabrikaları, TKİ, Liman İşletmeleri, Sigara fabrikaları, Tekel, TCDD vb. çok sayıda tesis kurulmuş ve bu tesisler son yirmi yılda peşkeş çekilmek suretiyle özelleştirme adı altında satılmıştır. Ancak özellikle son on dört yılda kamu adına yapılan tek bir fabrika söz konusu değildir.

-İnönü Döneminde ekmeğin karneyle alındığı iddiası;

Bu iddia kısmen doğrudur. Zira İkinci Dünya Savaşının patlak verdiği yıllarda Nazi ordusunun ülkemizi işgalinden korkan hükümet buğday ve gıda maddelerini stoklama ve saklama yoluna gitmiştir. Bu durum fiziki bir zorunluluktan doğmuştur. Sonuçta da ülkemiz yakılıp yıkılmaktan kurtulmuştur.

-Atatürk Türk ve Müslüman değildir iddiası;

Yalana dayalı sahte belgeler dışında tüm belgelerde Atatürk’ün Türk ve Müslüman olduğu ortaya çıkmaktadır. Annesinin adı Zübeyde babasının adı Ali Rıza’dır. Bu yalanı yayanların hayran olduğu padişahlardan 2. Abdulhamit’in annesi aslen Rus Ermenisi Virjin hanımdır. (Trimüjgan hanım), Padişah Vahdettin’in annesi ise İngiliz asıllı Henriet’tir.

-Atatürk’ün İskilipli Atıf Hoca’yı şapka takmadığı için astı iddiası;

İskilipli Atıf Hoca sadece Cumhuriyet yönetimi ile değil Osmanlı hükümeti ile de sorunludur. 1905 yılında Şeyhülislam tarafından Bodrum’a sürülmüştür. Burada usulsüz para topladığı anlaşıldığından sahte pasaportla Kırım’a kaçmıştır. 31 Mart gerici isyanına katılmış ve tutuklanmıştır. 1913’de adı Mahmut Şevket Paşa’nın öldürülmesine karıştığından 5.5 yıllığına Sinop’a sürülmüştür. Teali İslam Cemiyeti üyesidir. 26 Ocak 1926 da yargılandığı İstiklal Mahkemesi’nde idama mahkum edilmiştir. (Vikipedia) İdamında sadece şapka kanuna muhalefet eylemi değil İngiliz Devleti lehine faaliyet iddiasının da etkili olduğu iddia edilmektedir. Gerek Osmanlı ve gerekse Cumhuriyet’le savaşan ancak İngilizler ile iyi geçinen birisinin isminin İskilip’te devlet hastanesine verilmesi ciddi bir hatadır.    

-CHP döneminde camiler ahır yapıldığı iddiası:

Bu tamamen yalana dayalı bir ajitasyon olup, özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında ülkemizin Nazi ordularının işgaline uğrama olasılığı dikkate alınarak bazı camilere buğday stoklanması doğrudur.

Suçlanan İsmet İnönü’nün kendi şahsi parası ile Ankara Çankaya’da bir cami yaptırdığı ve İlahiyat Fakültelerini CHP’nin açtığı bilinmektedir.

-IMF’ye borç verecek hale geldik iddiası;

Öncelikle IMF borç veren bir kuruluş değildir. İMF kredi veren kuruluşlara referans olur. İMF ye zaten çok cüzi bir borcumuz vardı. Bu ödendi ancak ülkemiz son on dört yılda toplam 80 yıllık borcun en az iki kadar yeni dış borç almıştır. Özelleştirme gelirleri de dikkate alındığında sağlanan kaynakların dış borç faizine ödendiği ve kalan tutarın çarçur edildiği anlaşılmaktadır.

-Cumhuriyet döneminde dindarlara baskı yapıldığı iddiası;

Bu külliyen yalan bir siyasal propagandadır. Çünkü 1950’den bu yana sağ partiler, 10 yıl DP ve Adnan Menderes, 25 yıl AP Süleyman Demirel, 15 yıl ANAP Turgut Özal, 15 yıl AKP Recep Tayyip Erdoğan iktidarı vardır. Yani 1950’den bu yana kısa koalisyonlar hariç CHP tek başına iktidar olmamıştır ki dindarlara baskı yapılsın.

-Dev yatırımlara imza attık iddiası:

Hızlı tren ve çift yönlü yollar güzel bir yatırımdır. Marmaray, Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Selim Köprüsü ve Üçüncü Havalimanı iyi bir proje ama kötü bir yatırımdır. Çünkü devlet bu projelere bir lira katkı sağlamamış yerli ve yabancı şirketlere yolcu ve araç garantisi vererek yap-işlet devret modeline göre yaptırmıştır. Yatırımlar neredeyse maliyet bedelinin 10 kat ve daha fazla kar garantisi ile firmalara yaptırılmıştır. Önümüzdeki yıllarda dev bütçe açıkları ve yüksek faiz borçları bu projeler yüzünden olacak ve bedeli halk ödeyecektir.

-Son yalan Kılıçdaroğlu SSK’yı batırdı iddiası;

SSK ve son adıyla SGK devamlı açık veren bir kurumdur. Bu açık genel bütçeden yapılan eklerle karşılanır. Kılıçdaroğlu’nun SSK genel müdürü olduğu dönemde de açık vermiştir. O tarihten bu yana da. Hatta son yıllarda bu açık o derece artmıştır ki Kılıçdaroğlu döneminden onlarca kat fazlasına ulaşmıştır.

Yüce İslam dini yalanı büyük günahlar arasında saymıştır. Ne yazık ki bu yalanları yayanlar kendilerini “dindar” olarak tanımlamaktadırlar. Yine ne yazık ki ülkemiz Kurtuluş Savaşından bu yana alttan alta yayılan bu yalan rüzgarı ile uğraşmaktadır. Halkımızın önemli bir bölümü de tamamen yalandan oluşan bu rüzgarın etkisi altındadır.



Bu yazı 1667 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI