Bugun...
Birey ve yeni nesil toplum


İbrahim Selvi
 
 

facebook-paylas
Tarih: 04-04-2020 17:36

Dünyada ve yaşadığımız çevrede sözlü, yazılı ve  geçmiş dönemlere ait yapı\yapıtlar vardır ki;

İnsanlığın  bu tarihi mirasları  toplumu var eden eserlerdir "temel kültür" bunlar,  başta  içinde nefes aldığımız yaşadığımız  kentlerimizdir ve  kentlerimizin içinde  saklı tuttukları  her döneme ait  yaşam tarzını  yansıtan mahalleler,  tarihi  mimari yapılardır.

Bu eserlerden bazıları;
Saraylar, Camiler, Medreseler,  Konaklar - Heykel, resim, müzik, kitap, sinema ve sanatın diğer dallarına atfen   yapıtlar, düşünsel eserler ve  de tanışmamız anlamamız gereken insan kaynaklarımızdır.

Bu eserleri görmek bilmek okumak anlamak, özümsemek insana farklı değerler katmakla  kalmayıp,    insanı ruhende şekillendirmiş olacaktır.

Ve beraberinde bu varlıklar  İnsanın ruhunu ve düşüncesini buna bağlı fikirlerini olgunlaştırıp  ferdi\toplumsal bir karakter kazanmasına da   olanakta tanıyacaktır..

Keza insanı tanımak da öyledir;
Kimi insanları tanımak onların yenilikçi fikirlerinden istifade etmekte bu anlamda...

İlla, bu  insanlar  her daim  yenilikçi fikir telakki edecek, her söylediği reform niteliği taşıyacak anlamında değil;

Adamın, konulara bakışı, olayları değerlendirme ve analiz etme metodları yine bize yeni anlayış, görüş bakış açısı kazandıracaktır.

Yaşadığımız çağın postmodern algı dayatması bu ve benzeri değerlere ulaşmamıza engel/engel olmamalıdır.

Eğer  yaşadığımız toplumdaki bireyler yüksek oranda kültürel eğitsel  gelişmişlik  göstermeleri  durumunda;

Ve buna bağlı bir kural kültürü yaratır, kurallar koyan ve bu kurallara uyan birey\ toplum kazanılırsa ki.

Diğer yanda  bu toplum, kendi  ulusal sisteminide yaratacak bilinç te  kazanmış olur ki.

Bu yeni nesil  toplum,  kendisine dayatılan “ postmodern” her şey, her çeşit  güçün karşılık bulmasını  olanaksızlaştırır, hatta imkansızlaştırır. K

Dayatma politikaların  aksine,   yeni nesil toplumun     kendi yaratacağı   " katılımcı"  güdü, sinerji aktif olarak yaşamın pek çok alana hakim olur.

Toplumda  bireysel gelişmişliğinin seviye kazanmaması  durumunda;

Yaşadığı çağı gerektiği gibi özümseyip çağın gerektirdiği bireysel, toplumsal refleksleri edinememiş bireylerin oluşturduğu toplum modellerinde.

Yaratılan, oluşturulan  sistem,  toplumun büyük çoğunluğunun  araç\amaç  " hizmet etmeksizin" dışardan siyaseten veya despotik çıkar çevrelerinin politikaları toplumda  kendisine alan açar, onların  politik çıkarları hakimiyet kazanır.

İşin daha garip ve vahim yanı toplumun/bireyin,  bu öngörülen dayatma politikalara yüzlerce yıl geçse de bu tabloyu engelleyecek, tersine çevirecek güçten  bilinçten yoksun, çaresiz kalacak olmalarıdır.

Zaman içinde dayatma araçları ve politik uygulama alanları modernize edilmiş olsada araçlar her zaman çıkar çevrelerinin amacına yönelik hizmet  etmekten geri kalmayacaktır.

Bunun yanında toplum, birey;

Ya hep kendisine sürekli kahraman arayacak ya da bir kahramanın etrafında kenetlenmek ihtiyacı hissederek kendisinin korunacağına yönelik hissiyat geliştirecek, bu düşünü ilahlaştıracaktır.

O’ yaratılan kahramanlar da her zaman toplumun ideallerine paralel hareket etmeyecekleri tarih boyunca gözlemlenmiştir.

Ayrıca bu toplumlar kendi içinde çıkan halk kahramanlarının arkasında da duramaz,  " kahraman ipe giderken"  halk arkasını dönüp gider.
Bu halklarda  mücadele etme  haklarını savunma cesareti ve örgütlenme " sivil toplum örgütü" bilinci de  kazandırılmamıştır,  kolektif ruhtan yoksundurlar.

Uzun zamandır yazılarımda çağdaşlık ve modern, medeni tanımları ifade etmek ya da medini toplum ve birey olmanın asgari müştereklerini anımsatmak yönlü makaleler kaleme alıyorum.

Bu durum anlaşılmasın ki;

Medeniyet denilince Batı  AB ve Atlantik ötesi ABD’nin yarattığı kültürü kastettiğim anlaşılmasın.
Diğer yanda, bu coğrafyalarda da edineceğimiz çağdaş tanımlar yok değil elbette var;

Ançak, çağdaşlık medeniyet derken daha ziyade ben kendi kültürümüzün modernize edilmesi, revize edilmesi anlamında kendi medeni tanımlarımızın yaratılmasını ifade etmek istediğimin bilinmesini isterim.

Toplum kendi değerlerini revize ederek kendi medeni tanımlarını toplum tabanında yaratarak yaşamı çağdaşlaştırmalı, kendi kültürüyle müreffeh toplumun kazanılmasını sağlamalıdır.

Çok renklilik ve çeşitlilik, yarışmak ve başarılı olmakta ve medeniyet yaratmak da  bunu gerektirir, diye düşünüyorum...

Bu bağlamda,  ulusların yüksek medeniyet yaratabilmeleri ve  bu sürecin sürdürülebilir olmasının yolu;

Bireylerin gelişmişliğinden toplumun kendi değerlerini yaratabilecek ve bu değerleri geliştirerek toplumun bütün tabanına " refah, güven" yayabilecek onları,  muhafaza edebilecek bilince erişmek ve bu yönlü cesaret göstermelerinden geçmektedir.



Bu yazı 10672 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI