Bugun...
SEÇİM TAKVİMİ BAŞLADI


İbrahim Selvi
 
 

facebook-paylas
Tarih: 11-05-2018 12:03

Türkiye seçime gidiyor, siyasi partiler ittifaklarını yaptılar. İki ittifak oluştu. AKP nin başını çektiği Cumhur ittifakı. Karşı çepheden CHP nin başını çektiği milli ittifakta da saflar belirlendi.  HDP ittifakın iki yakasında da yer almadı, HDP ye ittifak için teklifte de bulunulmadı. Gördüğüm kadarıyla bu parti de terörle arasını açmak istiyor görüntüsü vermek istiyor izlenimi yaratıyor gibi. Yanılmıyorsam uzun zamandır sivri açıklamalar, gösteri, miting ve Güney vilayetlerinde alışık olduğumuz bilindik sahneler yaşanılmıyor. 

Tabii bu durum HDP’yi temize çıkarmaz, teröre karşı olmadığı ve malum örgütleri terör örgütü olarak kabul etmediği sürece bu partiyle millet,  arasına mesafe koyacaktır.

Millet beklentisini ortaya koymakta, siyasal partiler de cözüm önerilerini anlatıp seçmeni etkileyip oyunu almak istemektedir. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek. Siyasi partilerin kemikleşmiş oy tabanı geçmişte olduğu gibi katı blok oy değil. Seçmenin büyük çoğunluğu ideolojik tercihden yoksun. Netice olarak ortadaki değişkenlik gösteren kaygan oy tabanının tercihi seçimlerde belirleyici unsur olacaktır.

PARİS VE NİCOLAS SARKOZY

Fransa’da aydın entelektüel siyasetçi, yazar ve sanatçılardan oluşan bir kesim insan dünya barışı, dinler ve kültürler arası uyum, birliktelik adına bir ortak yayım hazırlayıp yayımlamışlar, hepimiz tanığız.

Aslında girişim temelde olumlu;  entelektüel sanatçı ve siyaset çevresinde insanların dünya sorunlarına ilgi göstermesi güzel. Ancak dile getirilen bildiri bilgiden ve gerekli olgunluktan yoksun, tek taraflı olması, yapılan eylem ve işin anlam ve önemini gideriyor. 

Bu bildiriyi  şöyle okuyorum; Batı artık değer yaratamıyor, değer üretemiyor ve artık entrikalar dönemini de kapadıktan sonra artık Doğu değer üretmek uğraşısı verirken Batı barbarlaşıyor. Batı, Avrupa ve ABD artık değer yaratamıyor, kalite üretemiyor,  bu deyimi daha çok sosyal ve siyasal anlamda kullanıyorum.

Paris bildirisinde de açıkca gözüktüğü gibi eskiden İsrail’in ABD nin şımarık çocuğu olarak bilinirdi. Şimdilerde ABD ve Avrupa’da İsrail’in agresif marjinal politikalarına alet olmuş, İsrail’in etkinlik alanına girmiş durumda.

Yine sıcak gündem ABD İsrail’in telkinleriyle İran ile yaptığı nükleer anlaşmadan tektaraflı çekildi.
Daha öncede yazdım, İran bölgede huysuz atlar gibi ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin bölgenin politikasında belirleyici olmak, bunu dünyaya hissettirmek istiyor, kafasında Rusya desteği olabilir, Rusya Suriye destek ölçü görülmeli.

Yukarda Batı barbarlaşıyor, değer yaratamıyor dedim, evet, öyle de. Bu durum Türkiye için bir şans, eğer Türkiye potansiyel enerjisini sosyal, siyasal ve ekonomik anlamda değer yaratmaya yönlendirir, bu yönlü politika üretirse ki bunu başaracağına inanıyorum. Türkiye bölgesel kalkınma ve gelişmenin  ivmesel kuvveti olabilir, olmalı.

ÜÇÜNCÜ YOL

Önümüzde seçim şartlarının ve Anayasa uyum yasalarının gerekli kıldığı siyaset açısından iki yol oluştu ve iki politika AKP’nin başını çektiği  Cumhur İttifakı ve karşısında CHP’nin liderlik yaptığı Millet ittifakı var.  İki ittifakın yol haritası ve politikaları bilinmekte, buna yeni politikalar da ilave edilmekte, bu söylem ve taahhütleri burda tekrarlanmayacak.

Peki fark yaratmak için üçüncü yol üretmek, farkındalık yaratmadan seçimlerde belirleyici çekim gücü oluşturmak, güç olduğu gibi imkansız da. Aslında AKP ve küçük ortağı MHP ittifakı Türkiye’yi uzun zamandır yönetiyor. Halk da bu yönetimi yakından izliyor. Bu yönetim uzun zamandır tarımda, hayvancılıkta ve aşağı çekilemeyen et fiyatları, Milli eğitim politikaları yönünden oldukça başarısız. Başarılı olduğu alanlar da var; sosyal devlet algısı, sağlık, Milli ve yerli savunma sanayi, ulaşım ve imar iskan TOKİ gibi konularda başarı kaydetti.

Üçüncü yol Milletin, Halkın beklentisini  Muhalefet iyi algılayıp dile getirebilmeli ve bu yönlü çalışma, politika üretmek olmalı. AKP kendi kıyım  yarattığı konularda kendi değer yaratacağını ifade ediyor, "demokrasi, yargı bağımsızlığı, daha fazla kuvvetler ayrılığı" diyor.

Muhalefet cephesi de “Sarayı Ünüversite yapacağım, eski sisteme döneceğim, Demirtaş’ı ziyaret edeceğim “ demekte.

Demek ki sisyasilerin Üçüncü yol söylemi, seçmeni etkileme sloganları şimdilik bunlar, ilerde mutlaka yenileri katılacaktır.



Bu yazı 937 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI