Bugun...


Oruç Nedir, Ne Değildir?
Oruç, belli bir zaman dilimi içerisinde yiyecek, içecek ve bazı aktivitelerden kaçınma eylemidir.

facebook-paylas
Tarih: 20-06-2015 01:53
Oruç Nedir, Ne Değildir?

Oruç, belli bir zaman dilimi içerisinde; yiyecek, içecek veya her ikisinden de kaçınma eylemidir. Mutlak oruç ise tüm yiyecek ve sıvılardan, genellikle önceden belirlenmiş bir veya birkaç gün kaçınmadır. Bazı oruçlar da belli yiyecekler veya maddeleri sınırlayarak kısmen tutulabilir. Ayrıca oruç, yiyeceğin dışında cinsel ilişkiyi de yasaklar.

Oruç, Selçuklular döneminde Farsçadan alınmış ruze kelimesinin Türkçedeki söylenişidir ve günlük manasına gelir. Kuran'da  savm ve  sıyam olarak geçmektedir.

Oruçlar dini bakımdan, sağlık amacıyla veya politik (açlık grevleri) nedenler gözetilerek yapılabilir.

Dinlerde Oruç

Genellikle bütün dinlerde oruç uygulaması vardır.

İslamda:

Oruç, İslamın beş esasından biridir. Farsça ruze (günlük) kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Önceleri oruze olarak kullanılmış, daha sonra oruç şeklinde telaffuz edilmeye başlanmıştır. Arapça karşılığı savm ve sıyam’dır. Savm; yiyip-içmemek, hareketsiz kalmak ve her şeyden el-etek çekmek anlamlarına gelir.

Dini terim olarak oruç, ibadet niyetiyle tan yerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak kalmaktır. Orucun farz kılındığını bildiren ayet şöyledir: “Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de farz kılındı.” (Bakara, 2/183)

Orucun tutulduğu ay olan ramazan, İslam öncesi Arap ay takviminde temmuz-ağustos aylarına verilen isimdir. Bu sistem Hicretten 17 yıl sonra, Ömer zamanında terk edilerek, her yıl bir öncekine göre 11 gün erken gelen Hicri takvime geçilmiştir.

Oruç, İslamın beş temel şartından biri olarak kabul edilir. Orucun gün sayısı olarak değil, ay olarak farz kılındığına ve bütün ay boyunca oruç tutulması gerektiğine inanılır.

Alevilikte ise ramazan ayında, 3, 9 veya 30 gün oruç tutulur. Ayette geçen sayılı günler ifadesinin, Arapçada kıllet (azlık) ifade eden ve 3 ile 9 arasında değişen gün sayılarını ifade eden bir deyim olduğu düşünülür.

Oruç, geleneksel fıkıhçılara ve hadisçilere göre, niyetlendikten sonra güneşin ufuktan astronomide 12 derece altta bulunduğu andan (alacakaranlık) akşam günbatımına dek bir şey yiyip içmemek ve cinsel aktiviteyi terk etmekten ibarettir.

Ayetteki siyah ipliğin geceyi veya karanlığı, beyaz ipliğin ise gündüzü veya aydınlığı ifade ettiği yorumları bulunmakta, ayrıca bazı din bilimcilerce orucun başlama zamanını tanımlayan imsak vaktinin, sabah namazının başlama zamanı olan şafak vakti değil, gün doğumu olması gerektiği ifade edilir. Prof. Abdülaziz Bayındır ise imsak vakti olarak sabah namazının giriş vaktini işaret etmekte, Türkiye'de bu vaktin doğru tespit edilmediğini ve sabah namazının da erken kılındığını ifade etmektedir.

Isı kaynaklı güneş çarpmalarının oruçlu insanlar üzerinde meydana getirmesi muhtemel olan ilave sağlık risklerini göz önüne alan bazı dini otoriteler, sıcak iklimlerde oruca devam etmenin gerekli olmadığı, bu durumlarda orucun daha serin bir mevsimde tutulmasının uygun olacağı konusunda fetvalar vermişlerdir.

Oruç, fıkıhçılar tarafından farz, vacip, nafile ve mekruh diye türlere ayrılır.

Ramazan ayı orucu ve ramazan ayı orucunun kazası farzdır.

Başlanmış nafile orucun bozulması halinde kazasının tutulması vacip oruç olur. Adak orucunu tutmak ve bozulursa kaza etmek de vaciptir.

Muharrem ayının 9. ve 10. günlerinde veya 10. ve 11. günlerinde yani Aşure gününden bir gün önce veya bir gün sonra ekleyerek oruç tutmak sünnettir. Ayrıca pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmak, zilhicce ayının ilk dokuz günü, şevval ayında altı gün oruç tutmak sünnettir.

Her ayın (Hicri takvime göre) 13, 14 ve 15. günlerinde müstehab orucu tutmak, hoş karşılanır.

Aşure günü için bir gün, yani 10 muharremde tutulan bir günlük oruç mekruh oruçtur. Ramazan bayramının 1. günü ve Kurban bayramının 4 gününde oruç tutmak harama yakın mekruh kabul edilmiştir.

Yukarıda sayılan maddeler dışında tutulan oruçlar ise nafile oruç sayılmışlardır.

Yahudilikte:

Ta’anit veya yom kippur, (İbranicesi: Kefaret günü), Yahudilikte Yahudi takviminin ilk ayı olan tişri ayının 10. günü yaklaşık 26 saat boyunca tutulan büyük oruçtur.

Yahudiliğe göre, bir insanın kaderi, bir yıl önceki hal ve hareketlerine göre yazılır. Bir yıl boyunca iyi ve hayırlı işler işleyen kişilerin kaderi bir yıl sonra için iyi yazılır.

Yahudi yılbaşısı olan roşaşana ile yom kippur arasındaki 10 gün boyunca bir vicdan muhasebesi yapılır ki buna İbranice teşuva (geriye dönme) denir. On gün boyunca, o yıl içinde yapılan tüm hatalı davranışlar gözden geçirilir, insanlara karşı yapılan haksızlıklar için insanlardan özür dilenir ve helalleşilir. Yehova'ya (Tanrı) karşı işlenen suçlar için de tövbe edilir. 9. günün akşamı güneş batmadan bir saat önce oruca başlanır. 26 saat aralıksız sürecek olan oruç boyunca yemek yemek ve içmek, yıkanmak, parfüm sürünmek, cinsel münasebette bulunmak, çalışmak ve ateş yakmak yasaktır.

Sabah erkenden kalkıp sinagoga gidilir ve yaklaşık 12 saat boyunca sinagogda aralıksız yom kippur için yapılan dualar, tövbeler ile vakit geçirilir. Güneşin batmasından yaklaşık 40 dakika sonra tokea adı verilen kişi, koç boynuzundan yapılmış bir boruyu (şofar) çalarak orucun bittiğini ilan eder. Bu oruç, yaklaşık 25-25.5 saat sürer.

Şofarın çalınmasıyla birlikte tören sona erer ve Tanrı'nın insanların gelecek yıl için kaderini yazdığına ve iyi kişileri hayat kitabına (sefer hayim) yazdığına inanılır.

Hristiyanlıkta:

Büyük Perhiz, Hıristiyanlık inancında Paskalya döneminde, 49 gün boyunca hayvansal gıdaları yememek kaydı ile tutulan oruçtur. 2. yüzyılda yazılan Didakte kitabında Mesih, inananlarına çarşamba ve cuma günü oruç tutmalarını buyurmuştur. 2. yüzyıldaki kiliselerin bu orucu Diriliş bayramından önce (Paskalya) tuttukları bilinmektedir. İslamiyetteki gibi tüm dünyevi gıdalardan uzak tutmaması nedeni ile oruç yerine perhiz ifadesi de kullanılır.

Diğer dinlerde:

Oruç; Hinduizm, Brahmanizm, Budizm, Janizm, Maniheizm, eski Yunan ve Kelt dinlerinde de değişik şekil ve miktarlarda tutulmaktadır.

Orucun sağlık ve yaşam üzerine olası negatif etkileri vardır:

1- Yazın sıcak ve kuru mevsimde uzun süre sıvı alımının kesilmesine bağlı olarak gelişmesi muhtemel dehidratasyon, buna bağlı olarak güneş altında veya sıcak ortamda çalışan iş gruplarında güneş veya sıcak çarpması risklerinin artışı,

2- Kronik hastalıklarda, hamile, diyabetik, hiper tiroidi, çocuklarda, yoğun fiziksel efor gerektiren işlerde çalışan kişilerde uzun süreli gıda alımının kesilmesi sebebiyle metabolik dengenin bozulması, doğum öncesi ve gelişim çağındaki çocuklarda, yetişkinlikte öğrenim yeteneklerini de etkileyen gelişim yetersizliği,

3- Kalp, karaciğer ve akciğer yetersizliği olan kişilerin oruç tutmalarında, uzun süreli açlık sonrası yenilen ağır bir yemek sonrasında solunum, dolaşım ve kalp yetmezliklerinin ortaya çıkışı,

4- Diyabetiklerde, kansızlık ve tansiyon düşüklüğü olan kişilerde tansiyon ve şeker düşmelerine bağlı olarak meydana gelebilecek konfüzyonel durum ve bunun yol açabileceği trafik ve iş kazaları,

5- Geçici baş ağrısı; sıvı ve kafein alımının kesilmesi gibi etkiler,

6- Psikosomatik değişiklikler,

Ramazan orucu ile ilgili olarak daha çok sıvı alımı, sigara, kafein alımı ve uyku yetersizliği gibi sebeplere bağlanan kognitif fonksiyonlarda azalma, irritabilite ve letharji artışı, gerilim ve migren tipi baş ağrılarında artış, bunun trafik kazalarında artış gibi yansımaları bazı araştırmacılar tarafından not edilmiştir.

7- Anne sütüne etkileri,

Birkaç çalışma, ramazan orucunun anne sütü üzerinde miktar ve bileşim olarak etkili olduğuna işaret etmektedir.

8- Açlık orucunda (açlık grevi) uzun süreli hipoglisemi sebebiyle geri dönülmez nörolojik hasarlar görülebilir.

9- İdrar üzerine etkileri,

Bazı araştırmalar, ramazanda oruç tutanlarda gündüzleri idrar çıkışının azaldığına ve idrar osmolalite değerlerinin arttığına işaret etmektedir. Bu değişiklikler, idrarda taş oluşumu ve idrar yolu enfeksiyonları gibi ileri aşamalarda böbrek yetmezliği ile sonuçlanabilecek birtakım hasarlarla bağlantılı değişikliklerdir.

Sağlık amaçlı oruç:

Sağlık amaçlı yiyecek sınırlamaları, özellikle yaşlılarda tuz, kolesterol içeren yiyecekler, şeker, yağ, nişasta ya da hayvani gıdalardan uzak durma gibi tedbirli tavırlar; rejim, diyet gibi sözcüklerle adlandırılır.

Sağlık amaçlı oruç deyince, genellikle su orucu anlaşılır. Su orucunda su dışında hiçbir gıda tüketilmemeye çalışılır. İki günden daha uzun su orucunun doktor gözetimi altında yapılması tavsiye edilir. Zaman zaman su orucu tutmanın, insanın genel sağlığına ve özellikle kolesterol seviyesini düşürerek kalbe iyi geldiği de gözlemlenmiştir.




Kaynak: tr.wikipedia.org

Bu haber 1847 defa okunmuştur.

Gülşehir Nöbetçi Eczaneleri
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
VİDEO GALERİ
YUKARI