1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olan ve şehrin hemen kenarında büyük bir alanı kapsayan Büyükkale ören yeri, biraz yüksekçe olmasından dolayı halkımızca seyir alanı olarak kullanılıyor.
Ancak burasının müdavimleri genellikle yanlarında şişe bulundurduklarından, şehir ve Kızılırmak manzarasını seyrettikten sonra kayalarda şişe patlatıyorlar. Yaşadıkları anın şerefine patlatılan şişe kırıkları çevreye saçılmış, onlar için ne gam!
Daha sonra tekrar geldiklerinde, şişe kırıklarının ayaklarını ya da bir yerlerini kesmelerine aldırmıyorlar demek ki, şişe patlatmaya devam ediyorlar. Çevre kirlenmiş, doğa ve sit alanı şişe tarlası olmuş, umurlarında değil! Çünkü aslan, oturarak seyrettiği yerden belli oluyor!
Belki daha fazla dikkat çekeriz umuduyla, habere biraz ironi ile başladık. Daha önce de Büyükkale ören yerindeki bu çevre kirliliğinin haberini yayınlamıştık. Ancak yetkililerin etkili önlemler almadığı, kirliliğin artmasından da belli oluyor.
Üzerindeki şapkasız peri bacaları ve altındaki Karanlık Çarşı olarak adlandırılan yer altı şehri ile 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olan Büyükkale ören yeri, Gülşehir'in hemen yanıbaşında yer alıyor.
Ayrıca sit alanının içinde dünyaca ünlü ve bizim de gururla bahsettiğimiz St. Jean tarihi kaya kilisesi bulunuyor.
Büyükkale ören yerinin turizm ve rekreasyon alanı için de ideal bir yer olduğunu, çevre kirliliğini gerçekleştiren vizyonu ve ufku geniş bir kısım halkımız erkenden görmüş. Ama temiz tutmayı düşünememiş, belki becerememiş.
Yetkililer ise burasının önemini zamanla anlayacaklardır. Ancak umarız o zaman Büyükkale için geç olmaz!