Avusturyalı tarihçi J. Von HAMMER 1799 yılında Türkiye'ye tercüman olarak gelmiş ve 1807 yılına kadar kalmıştır. Bu dönemde devlet adamları ile görüşmeler ve Osmanlı arşivlerinde incelemeler yapmıştır. 1807 yılında Türkiye'den ayrıldıktan sonra Venedik, Avusturya, Almanya, İngiltere, Roma ve Fransa arşivlerini inceleyip, beş yılda 1832 yılında İkinci Mahmut döneminde ciltlerle Osmanlı Tarihi yazmıştır. İkinci Mahmut tarafından ''Nişan-ı İftihar'' ile taltif edilmiştir.
1851 yılında Osmanlı Encümeni Danişi üyeliğine seçilmiştir. Osmanlı ve Müslüman hayranı olduğundan öldüğünde isteğine uygun olarak bir Müslüman gibi Viyana'da defnedilen ve mezarı Müslüman mezarları tipinde olan, mezar taşında Yusuf Bin HAMMER ve Kuran'dan ayetler yazılı olan J. Von HAMMER'in Osmanlılar ile ilgili yazdığı tarih kitabından bazı alıntılar dile getirilmiştir.
Osmanlı padişahlarının harem dairesinde bulunan cariyelerinden beğendiği kızları Haseki kabul ederek eş olarak aldığını ifade etmektedir. Bunların sayısı kesin belli değildir. Zira padişah Üçüncü Murat'ın öldüğü zaman yüz iki çocuğundan yirmi yedi kız ve yirmi erkek çocuğunun hayatta olduğunu yazmaktadır. Bu yüz iki çocuk kaç kadından doğmuştur. İşte padişahın ne kadar cariye ile evlendiğinin bilinmeyeni...
Bir çok padişah küçük yaşta tahta oturmuştur. Bunlar arasında padişah olduktan sonra sünnet olanlar da vardır. Küçük yaşta padişah olanlar adına devlet idaresi naip olarak Türk olmayan ve gayri Müslim olan anneleri tarafından yürütülmektedir. Okuyup yazması olmayanlar sadrazam olmuştur. İdamlar mahkeme kararı ile değil, Şeyhülislam'ın fetvası ve padişahın emri ile yerine getirilmektedir.
İşte özlenen Osmanlı devlet yaşantısı ve idaresi böyledir. Osmanlı dostu ve hayranı olan J. Von HAMMER'in anlatımlarını dile getirdim, gayem Osmanlı devletini kötülemek değildir. Bir de bizleri bu günlere getiren, o yıllarda erkek nüfusun % 7'si, kadınların % 02'si okuma yazma bilirken, bu gün % 90'dan fazlasını okuma yazmaya kavuşturan, kadınları haremden ve perde arkasından gün yüzüne çıkaran, kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren, çok evlilikten tek evliliğe kavuşturan, devrim yasaları çıkarıp Türkiye'yi modern devlet haline getiren Atatürk ve arkadaşlarına ''iki ayyaş, 90 yıllık dönemi Osmanlı'nın reklam arası'' diyen ve onlara bu hakları verenlerin değerini bilmezlerin durumunu okuyucuların takdirine bırakıyorum.