Bugun...
GELİN CAFİYE


Doç. Dr. Faruk Güçlü
 
 

facebook-paylas
Tarih: 07-07-2017 09:26

KÖŞEKTAŞ KÖYÜ VE GELİN CAFİYE TÜRKÜSÜNÜN ÖYKÜSÜ

Köşektaş köyü eskiden Avanos ilçesine bağlı olan sonradan Hacıbektaş ilçesine bağlanan okuma yazma oranı bir hayli yüksek olan bir köyümüzdür. 1934 yılında Köşektaş köyünde elim bir olay meydana gelir. Ölümle sonuçlanan bu olay “Cafiye Ağıdı” ile günümüze kadar gelir.

Köşektaş köyünde Cafiye isminde genç, güzel ve esmer bir kız vardır. Yine Köşektaş köyüden Rafet adlı bir genç Cafiye'ye gönül verir. Ancak aşk platoniktir, karşılık bulamaz. Bu işe kafayı takan Rafet, amca oğulları Niyaz ve Mustafa Hüsnü'yü yanına alarak Cafiye’yi kaçırmaya karar verir. O sırada Cafiye diğer köy kızları ile beraber gece el değirmeni ile bulgur çekmektedir. Rafet, Cafiye’nin kaldığı yeri basar ve Cafiye'yi kızların arasından alarak komşu Sarılar köyüne doğru kaçırır. Kara haber tez duyulur derler ya, olay Cafiye’nin dayısı Bekir’e duyurulur. Bekir, yeğeni Cafiye’yi ellerinden almak için silahını kapar, Rafet ve arkadaşlarının peşine düşer. Bekir, kaçakları yakalar ve Cafiye’yi kaçıranların elinden almak ister; ama Rafet’in Cafiye’yi dayısına teslim etme niyeti yoktur. Rafet, elindeki silahı telaşla ateşleyerek Cafiye’nin dayısı Bekir'i vurur ve öldürür. Dayısının öldürüldüğünü gören Cafiye’nin acısı bir kat daha artar, ama çaresizdir. Rafet ve arkadaşları Cafiye ile birlikte önce Barak, sonra Altıpınar köylerine uğradıktan sonra, komşu Sarılar köyüne gelerek tanıdıklarının evine sığınırlar.

Ölüm ve kız kaçırma olayı Avanos jandarmasına atlı köylüler tarafından bildirilir. Jandarma kaçakların olduğu Sarılar köyündeki evi basar. Sarılar köyü halkı jandarmayı ikna etmeye çalışır ve direnir. Gençleri teslim etmek istemeyen köy halkı, jandarmaya biraz dirense de sonunda jandarmalar Rafet ve Cafiye’yi yakalayarak karakola götürür. Rafet ve diğer iki arkadaşı mahkeme tarafından tutuklanır. Jandarma, Cafiye'yi de babasına teslim eder. Yargılama sonunda Rafet, onbeş yıl ceza alır. Bunun üzerine, uzun süre mahkumiyeti sebebiyle Rafet’in cezaevinden çıkmasını beklemesi ailesi tarafından uygun bulunmayan Cafiye, bir süre sonra Kozaklı'ya bağlı Abdi köyünden Mehmet adlı biriyle evlendirilir. Abdi köyünde Mehmet ile Cafiye'nin evliliğinden 6 çocuk olur. “Gelin Cafiye”, Abdi köyünde 1987 yılında vefat eder. Olaydan etkilenen Rafet'in amcasının kızı, aşağıdaki ağıdı yakar.


Köşektaş'tan çıktım bir akşam vakti
Topladı fistanı beline soktu
Kayanın dibine varıp durunca
Depreşme dedikçe Cafiye'm korktu

Bulgurun başında ben ettim işmar
Sarılar'a varınca oldum bin pişman
Sana diyom sana gelin Cafiye'm
Vuruldu dayın da çoğaldı düşman

Köşektaş'dan çıktım tüfek dalımda
Bekir dayın aman vermez ardımda
Tüfekler atıldı Cafiye'm korkar
Kurban olam hiç bırakma kolumda

Mezarın yanında müdafaa ettik
Köye giremedik Barak'a gittik
İlahi Cafiye'm ne ettim sana
Yoruldum dedikçe elinden tuttuk

Bizde çıktık Boztepe’nin başına
Kara saçı çatma etmiş döşüne
Cafiye'm dayanmaz kuru ayaza
Ver elini ellerime üşüme

Zalim Altıpınar misafir almaz
Sarılar köyünde hiç durmak olmaz
Yürü Cafiye'm Avanos'a varalım
Hükümet beyleri hiç aman vermez

Mezarın yanında da eyledik harbi
Bir elim tabancada birinde mermi
Ne olur Cafiye'm ağlayıp durma
Alın yazısı da gördüğün görgü

Mezardan indik de yokuş aşağı
Tabancama süremedim fişeği
Ölürüm de vermez idim Cafiye'm
Korkak çıktı Sarılar'ın uşağı

Evimizin önü arpa ekili
Kimler olsun Rafet'imin vekili
Kurbanlar olayım güzel Cafiye'm
Topuz eylemişsin çalma kekili

Kalenin başında da ettik seyranı
Karalı geçirdik bu yıl bayramı
Bir mektup yollayın kadanız alam
Ben olayım Cafiye'min kurbanı

Rafet'im de Avanos'un yolunda
Demir kelepçeler bağlı kolunda
Üç gider de bir arkama bakarım
Daha gönlüm bu davalı gelinde

Koluma vurdular altı okka demir
Hükümet beyleri veriyor emir
Sana diyom sana nazlı Cafiye'm
Yiğidin alnına yazılan gelir

Çift kelepçe bağlamışlar koluna
Hele bakın şu Rafet'in halına
Sende mi ağladın kadersiz anam
Ele gelin giden benim yerime

Taramış zülfünü yıkmış kaşını
Kim onarsın şu Rafet'in işini
Mahkemede “cebri götürdü” deme
N'olur Cafiye'm yakma başımı

Yenice bağları erken bozulmuş
Jandarmalar karakola dizilmiş
Kurbanlar olayım gelin Cafiye'm
Bizim evrak Ankara'ya yazılmış

Çağlayıp akıyor şu Kızılırmak
Gayri bu ellerde hiç olmaz durmak
Kurbanlar olayım gelin Cafiye'm
Babayın muradı da elimden almak

Ben vurmadım senin Bekir dayını
Elimden aldırdım nazlı yarimi
Sana diyom sana nazlı Cafiye'm
Mahpus damlarında sorma halimi

Acer bağımızda naneler biter
Durnası kazı da yalınız öter
Kurbanlar olayım gelin Cafiye'm
On beş sene mahpus ne zaman biter

Köşektaş altında çifte pınarlar
İçerler suyunda bizi anarlar
Kimler sorar şu Rafet'in halini
Mahpusa gireni öldü sanarlar

Emmim oğlu ne belalı başımız
Mahpus damlarına kondu kuşumuz
Cafiye'm ifadeyi verdi de gitti
Gayri bir Allah'a kaldı işimiz

Görünüyor Avanos'un yolları
Dillendirdik konu komşu elleri
Rafet on beş sene mahpus yiyince
Neye varır Cafiye'min nalları

Avanos'ta Kırşehir'e kalkarım
Evrak bozuh(k) gelir ise çıkarım
Niye ah çekersin koca pederim
Birgün olur kör ocağını yakarım

Evlerinin önü büyük harımca
Avanos'ta mahkemeye varınca
Oturduğum yerden kalkamaz oldum
On beş seneyi de bende duyunca

Üç arkadaşım vardı biri Mustafa
Verin Cafiye'mi süreyim sefa
Sana derim sana gelin Cafiye'm
Şu kanunlar hiç gelmiyor insafa

Uzun olur Kırşehir'in kavağı
Allı vurun Cafiye'me duvağı
Kaderim böyleymiş gelin Cafiye'm
Ne sen gelin oldun ne ben güveği

Yurt mu tuttun Kırşehir'in dağını
Sen erittin yüreğimin yağını
Mahpusa düşeni öldü belleme
Bir gün yeşerdirim gönül bağını

Kapıdan geçti de fesin eğerek
Kucağında bir kızını severek
Garip anan çift koşmuşta sürüyor
Yalnız kaldım kul görgüsü diyerek

Köşektaş’da Kırşehir'e aralı
N'ola anam ben olaydım yaralı
Mahpus damlarında günüm geçmiyor
Cafiye'm ellere gelin olalı

Çifte düğme dikmiş beyaz döşüne
Haydi gelin itaat et eşine
Eğer başkasına gelin olursan
Öleneçek kakıç kalır başına

Açın gardiyanlar kapıyı açın
Cafiye'm geliyor kenara geçin
Ayağına giymiş ince kundura
Bastığı yerlere sar'altın saçın

Yüksek kaymış havlusunun önünü
Bilmeyen yok Cafiyem'in ününü
Biz birleştik dayın ayırdı bizi
Cahildik düşünmedik işin sonunu

Mahpus damlarında çektim ahuzar
Sarı saçını da ettim bergüzar
Aç pencereyi de zalim gardiyan
Canlarım sıkıldı değsin ürüzgar

Sırma saçı topuğunda sürünür
Aklıma düştükçe gönlüm yerinir
Çağırma türküsün Şerif Bibisi
Duyarsa Cafiye'm bize darılır

GELİN CAFİYE TÜRKÜSÜ

Yararlanılan kişi ve kaynaklar:

Köşektaş Köyü İnternet Sitesi

Mehmet Dündar, Emekli Öğretmen



Bu yazı 2805 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI