UÇHİSARLI CİCİ AHBAB

Uçhisar Kasabasında ve çevrede “Cici Ahbab” olarak bilinen Mustafa Uskar 1904 yılında Uçhisar Köyünde dünyaya gelmiştir. Uzun süre çocuğu olmayan Osman ve Fatma çiftinin tek çocuğudur. Kendisini ilginç kılan yaşamı boyunca kendisini insanlardan ve yaşamdan soyutlayarak  tanrıya adamış olmasıdır.  

Asıl adı Mustafa olan Cici Ahbap, o tarihlerde okulların az olması sebebiyle “10-15 yaşına kadar her çocuk gibi mahallenin hocası Hacı İzzettin Efendi’den din dersi ve Kur’an okumasını öğrenir. Çocuk yaşta olmasına rağmen emsallerinden önce hafız olur. Kuran-ı Kerim’i ezbere hatmeder. Okuduğu kitapların etkisiyle giderek dervişliğe heveslenir. Dünya işlerinden uzaklaştıkça devamlı ezbere Kuran’dan ayetler okur ve kimseyle konuşmaz. Sadece Ahbab, Cici Ahbab der. Sorulara cevap vermez olur. Uçhisar halkı da ona “ CİCİ AHBAB” diye hitap ederdi” (Ahmet Kutlar).

Cici Ahbap’ın tarla ve bahçe işlerinde pek çalışmadığı, toplumdan kendisine soyutlayarak kendisini dine adadığı bilinmektedir. Uçhisar ve Nevşehir esnafının yardımlarıyla yaşamını devam ettirdiği bilinmektedir.

Cici Ahbap’a Uçhisar halkı, kendisini tanıyan Nevşehir esnafı ve çevre halk saygı göstermiştir. Kendisini “Allah dostu” olarak tanımış ve kendisinden “hayır dua” almak amacıyla kendisine yardım etmiştir.

Dünyaya geldiği dönemde bölgede yaygın olarak giyilen üç peşli denilen entari gibi bir elbise giyer ve onunla gezerdi. Tanıyanların aktardıklarına göre “Bilhassa cuma günleri Nevşehir’e gider, bütün esnafı dolaşır, fakat bir istekte bulunmazdı. Nevşehir esnafı da Cici Ahbab’ı boş çevirmezlerdi. Çünkü onun dükkanlarına geldiği gün işlerinin daha iyi olduğuna inanır, dört gözle Cici Ahbab’ın dükkanlarına varmasını beklerlerdi. Manifaturacılar kumaşını verir, terziler ücretsiz dikerlerdi. Üst üste dört veya beş kat giydiği bu elbiselerin cepleri hiç boş olmazdı. Cuma günleri Cici Ahbab’ın Nevşehir’den gelmesini de Uçhisarlı çocuklar beklerlerdi” (Ahmet Kutlar).

Uçhisarlı  yaşlıların anlattıklarına göre, çocukların çok sevdiği bir insan olan Cibi Ahbap, çocukların kendisini kızdırmasını; “Ahbab, Cici Ahbab bavişti bavişti, çay içti savuşti” demelerini beklerdi adeta. Cici Ahbap çocukların bu sözlerine kızar, cebindeki bütün parayı saçardı. Çocuklar da topladıkları paraları alıp kaçarlardı. Cici Ahbab Uçhisar’da yapılan tüm düğün yemeklerinde ve cenaze evlerinde mutlaka bulunurdu.

Nevşehir köy ve kasabalarında herkes Ahbab’ı tanırdı. Cici Ahbab çoğu geceler sabaha kadar yüksek sesle Kuran okur ve Uçhisar kalesinden yankılanan sesle daha da coşar, var gücüyle bağırırdı. Bu durumdan kimse rahatsız olmazdı. Nevşehirli 35 yaşlarında Ayşe isminde bir bayanla dört yıl kadar evli kalan Cici Ahbab 1974 yılında vefat etmiştir. Kabri Uçhisar Mezarlığındadır.

Bugün Üçhisar’da adını taşıyan bir konak bulunmaktadır. "Konak 1900'lü yıllarda Uçhisar'da yaşayan ve inşaat ustalığı yapan Mevlüt Usta tarafından inşa edilmiştir. İki kaya oymalı odası, birer aşevi, mutfak ve samanlığı olan ve Uçhisar Kalesine nazır bu konak, Cici Ahbap tarafından satın alınmıştır” (Prof. Dr. Mehmet Tuncer, Tarihi ve Doğal Çevre Korunması, 18.03.2012).

1999 yılında özellikleri muhafaza edilerek konağın restorasyon işlemleri tamamlamıştır. 7 adet kaya oyma, 12 adet Kapadokya Bölgesine has taşlarla inşa edilmiş odası, merkezi ısıtma sistemi, 24 saat sıcak su ve Kapadokya'ya hakim manzarasıyla önemli bir turizm merkezidir. Odalar gerek kaya, gerekse orijinal Kapadokya taşının verdiği özelliklerle, her mevsim sağlıklı bir mikro klima yaratmaktadır. 

Üçhisar’ın yetiştirdiği Cici Ahbap tarihte yerini almıştır. "Kimdir? Ne yapmak istemiş, ne yapmıştır? Çevreye, topluma katkısı nedir? Neden konuşmak yerine susmayı tercih etmiştir?" gibi sorular genelde yanıtsız kalacak gibi gözükmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

- Prof.Dr.Mehmet Tuncer, Tarihi ve Doğal Çevre Korunması, 18.03.2012

-Ahmet Kutlar, 30.05.2012, Uçhisarlılar Derneği.com.İnternet Sitesi

-Uçhisar Sevdalılar facebook grubu