Bugun...
"Eğrikuyulu Beyto"


İbrahim Selvi
 
 

facebook-paylas
Tarih: 07-10-2019 11:02
Gaya Film şirketinin saahibi ve yapımcısı Emrah Gamsızoğlu
ve Uygulayıcı Yapımcı Harun Özübelli Beyler ile Kapadokya’da çekimini yaptıkları filmi konuştuk. 
 
Sinemanın Kapadokya bölgesine sağlayacağı katkılardan söz ettik. 
 
Ve bir de film yapım şirketlerinin Türk Sineması’nın gelişebilmesi için nelere ihtiyaç duyduğunu ve daha iyi filmler  yapılabilmesi için ne gibi şartlar gerektiği üzerine kısa bir söyleşi yaptık.  
 
• Türk Film sektörünün önünde  daha iyi filim yapmak adına engel var mı ?
• Bizim daha iyi film yapabilmemiz için doğrudan engeller var diyemeyiz ya da var olan engeller iyi olmak adına yapacağımız işin tek engeli de değil.  
 
• Başarı bir süreci gerektirir. Bugün kalite için bir mücadele başlatırsınız, zirveye biz ya da  bizden sonrakiler  çıkar.. Bu bağlamda,  engel değil de yapmamız gerekenler, sektör olarak yapım şirketleri, “Kültür Bakanlığı “ve toplumun beklentisine karşılık verecek  sinema kültürü. 
 
Yurtdışından bakıldığında bir ülkenin güvenliği, hukuk sistemi, ekonomik gücü, bürokrasi, yetişmiş kadro ve kapsamlı ekipman imkanları yabancı yapım şirketleri için en önemli kriterler.
 
Bunların arasında ön plana çıkmış olanı ise güvenlik. Her yapım şirketi yatırımını en az riskle korumak adına mutlaka sigorta şirketleri ile çalışır. Bu anlamda ülkemiz şu anda turuncu kodda olduğu için yüksek risk sınıfında yer alıyor ve sigorta şirketleri sigorta yapmaktan imtina ediyor.
 
Bu da olası yurtdışı yapımları başka ülkelere gitmeye yöneltiyor.
 
İlk aşamada Terör etkileyici unsur olsa da ülkenin mali politikası da çok önemli. 
 
Neticede, siz bir yatırım yapıyorsunuz ve bunun karşılığı sadece filmin kalitesine bağlı  kalmamakta,  yaratılan değerin  bir de  mali “finans“ kazancı veya  kaybı söz konusu. 
 
Diğer yanda  toplumsal refahın sağlıyacağı arz ve talep meselesi. 
 
Tüm bunlar bir arada ve uygun durumdaysa film sektörü gelişebilir. Aslında tüm sektörler için geçerli bir şartname gibi birşeydir bu.
 
Bir değer, bir sektörün kendi başına yaratacağı varlık değil, ülkenin topyekün ve geniş kapsayıcı kurumlarıyla yaratabileceği  bir ivmeyle elde  edilebilecek başarının neticesinde  kazanım sağlanmakta.
 
• Kültür Bakanlığı bu işin neresinde?
 
• Bakanlık,  film yapım şirketlerine sponsor olmak adına yeni bir  uygulama başlattı. 
 
İlgi duyduğu senaryolar için değişen oranlarda maddi katkı sağlamakta.  Bakanlığımızın bu katkısını önemsiyoruz ve daha da genişlemesini bekliyoruz.
 
Bakın şu an Eğrikuyu’da çektiğimiz filmin bütçesinin çok büyük kısmı İsviçre Kültür Bakanlığı’nın yarattığı fonlardan karşılanıyor.
 
Bütçeleme kadar çekim yaptığınız bölgenin sosyal ve resmi şartları da çok önemli.  Örneğin şu an çalıştığımız bölgede gerek Valilik, Emniyet, Jandarma, Hava Limanı ve Belediye gibi  kamu kurumlarımız gerekse yöre halkı bize çok yardımcı oldular, büyük katkı sağladılar. 
 
Başvuru yaptığımız,  bütün resmi kurumlar son derece kaliteli ve samimi bir destek verdiler. Bu hiç azımsanmayacak birşeydir.
 
Bu anlamda, aracılığınızla, başta Nevşehir Valiliği’ne, Emniyete’e, Jandarma ve diğer bütün kamu/özel kurumlara çok teşekkür ediyor, saygı ve sevgilerimiz iletiyoruz.
 
Şu anda çekimlerini tamamladığımız Beyto Filmi’nin çekimlerini Gülşehir’in Eğrikuyu Köyü’nde gerçekleştirdik. Başta Muhtar Nihat  Ateş  olmak üzere  bütün Köy sakinlerine  çekimlerimizin  ta başlangıcından son saatine kadar gösterdikleri misafirperverlikten ve fiziki katkılarından dolayı sonsuz teşekkür ve minnet borçluyuz. 
 
Biliyorsunuz, Yönetmenler  filim çekimi esnasında en hassas olan profillerdir ancak, Eğrikuyu Köyü insanının duyarlılığı karşısında, yönetmenimiz her defasında  köy  sakinlerine hayranlığını ifade etti, teşekkür etti. 
 
Mikrofonlarımız çok hassas olduğu için, Köy meydanında sessizlik diye uyardığımızda,  bütün köy sessizliğe bürünmekte, aralarında fısıltıyla konuşmaktalar.. Bu müthiş bir şey, çok etkilendik,  köy sakinleri sanki, daha evvel bu yönlü çalışma kültürü edinmiş gibiydiler. Bu anlamda  keza, oyuncularımız da çok etkilendi.  
 
• Kapadokya bölgesi bir çok filme ev sahipliği yapmakta, Kapadokya’yı Türkiye’nin “ Hollywood ”  film çekim üssü yapabilir miyiz?
 
Yukarıda kısa da olsa değinmeye çalıştım. 
 
Ama neden olmasın, istersek başarabiliriz ve ben başaracağımıza inanıyorum. 
 
Devlet ve özel sektörün doğru işbirliği yapabildiği her sektörde başarıyı yakalarsınız. Yeter ki doğru tespit ve uygulama bir araya gelsin.
 
İstersek olur. 
 
• Bu inancın gereği nelerdir, sizce?
 
Başta hukuk, mali istikrar, siyasi birliktelik, demokratik barış ve güven. Güven veren ülke yatırımcıyı çeker.
 
Film çekmek için gelen yabancı sektör yetkilileri yapacağı yatırımı her anlamda güvende hissetmeli.
 
Diğer sektörler için de bu geçerli. Turizm, finans ve cazibe merkezi arayan aklınıza gelebilecek tüm sektörler.
 
• Emrah ve Harun Beyler, çekimini yaptığınız filmi konuşmaya geldik ancak genel konular daha ağır bastı.  Değerli vaktinizi bize ayırdığınız için teşekkür ederiz. Ve size  özel yaşamınızda ve iş hayatınızda başarılar diliyor, gelecekte daha iyi işler yapacağınıza inanıyorum. Ülkemizin çok ihtiyacı olan, “ uluslar arası iletişim “ ihtiyacını, yaptığınız iş ve kişisel  girişimlerinizle katkı sağlamanızı bekliyorum...


Bu yazı 2410 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI