Kalbimin aynasıdır senin hayalin,
Gözümün önünden bir gelir, bir geçer.
Sanki denizin ortasında bir fener,
Rotamı çizer, bir yanar, bir söner.
Sanki en kalabalık bir şehirde,
Dört nala giden bir at gibiyim.
Sor hele neden koştuğumu bir de,
Aşk için dönen dolap beygiriyim.
Yalnızlığım çılgınca götürüyor ölüme,
Yazdığım şiirlerimi yeniden yazmak gibi.
Hayatım alt üst oluyor günden güne,
Katil olanı, ölünün kanı tuttuğu gibi.
Başıma gelecekleri nerden bilirmişim?!
Asamı illa elimde taşımak zorunda mıyım?
Bak, işte hırkam! Ben de bir dervişim.
Siyasi cambazla hu çekmek zorunda mıyım?
Baksam da gözlerine, kendimi göremem.
Kanserli yarama mil çekip de dağlasam!
Ağzıma biber sürdüler, şu an düşünemem.
Keşke çocuk olsam da doya doya ağlasam!
Mehmet’im, sonunu hazırladın ömrünün.
Bekleme, ıhlamur ağaçları altında parkta!
Not et, yaz! Bu günün tarihini at, ölümünün.
Belki ben de filler gibi ölürüm ayakta!