Bugun...
Hayırlı Olsun!


Mustafa Korkmaz
 
 

facebook-paylas
Tarih: 25-07-2015 14:58

PKK TERÖR ÖRGÜTÜMÜZ VAR İKEN, BİR DE IŞİD (DEAŞ) TERÖR ÖRGÜTÜMÜZ OLDU. 

Basından ve TV'lerden; iki terör örgütüne de uçaklarımızla hava operasyonları yapıyoruz, haberlerini alıyoruz. 

Zaten 40 yıldır PKK terör örgütü ile uğraşıyorduk. İşini bilir ÜST YÖNETİCİLERİMİZİN sayelerinde, en sonunda, Ortadoğu'da ABD ve AB güçleri ile birlikte IŞİD'i de türettik, onu da ülkemize karşı TERÖR örgütü olarak aldık. 

Kalksın uçaklarımız, değerleri milyon dolarlar olan bombaları örgütlerin tepelerine bıraksınlar. Vay yurdumun gelirlerine, kazançlarına, emeklerine... Yıllardır didin, uğraş iki yakamız bir araya gelsin diye... Sonra onu da Batılıların gelişmiş silahlarına ver gitsin. 

Bu tavır ve anlayışlarımız ne zaman son bulacak, merak konusu... 

Yurdumuzda, 7 Haziran 2015 günü seçim yapılmadı mı? Vatandaşlarımız hangi mesajları verdiler! Daha ilk günlerden siyasilerimiz, keyiflerine ve kafalarına göre konuşmalara başladılar. Sonuçlar ortada, koalisyonlar arıyoruz: Ben yokum diyenler, onunla olmamlar, bu defa tutturamadık diyenler, gel kardeşim anlaşalımlar... 

Velhasıl, seçimden bu yana (25 Temmuz günü itibariyle) aradan 49 gün dolmuştur. Hala yeni seçimimize dayalı Hükümet kurulamamıştır.

Olmadı, olamadı. 

Üstelik bu arada NUR TOPU GİBİ IŞİD diye ikinci terör Örgütümüz daha doğmuştur. 

Ellerimizden bir şeyler gelmiyor. Çok şeyleri bilerek ya da farkına varamadan olanları izliyoruz. Ne diyebiriz ki! "HAYIRLI OLSUN"dan başka... 

Uçaklarımız bombalıyorlar, havalara uçan gelirlerimizi... 

Kahramanlıklarımız vardır, boyun mu eğecektik yani... 

Yurdumuzun vatandaşları yeni tavlara ve ortamlara getirilmelidir. "Seçimler yenilensin" iknaları olmalıdır. Bu sefer bizim tek başına iktidar olmamız başarılamamıştır. İstediklerimiz, beklediklerimiz olmamıştır. 

Bir yandan koalisyon çalışmalarına devam... 

Bu arada vatandaşları kıvama getirmek için bir de ortalık karıştı, vuralım kardeşimler... 

Bu anlayışlarla, bu yurt nerelere varacaktır?! 

Bile bile giriyoruz çıkmaz yollara, sonunda HAYIRLISI OLSUN (!) diyoruz. 

Gelişmiş ülkelerde savaşlar mı kalmıştır? Dünyamızın nerelerinde savaşlar var, hiç bakıyor muyuz? Asya'nın kalkınmamış ve toplumsal kalkınmamış yerlerinde, ORTADOĞU'da, Afrika'nın geri kalmış ülkelerinde... 

Ayrıca, mistik ve inançlar yönünden değerlendiremeyeceğim, bellidir sanıyorum. 

Peki, Batılı ve gelişmiş devletlerde savaşlar oluyor mu? Başka deyişle olur mu? Olmuyor sayın vatandaşlarım, olmaz ya da olamaz. Otururlar, sorunlarını silahları kullanmadan tartışırlar ve yıllar sürse de çözerler. 

O nedenledir ki, gelişmiş silahlarını da bizlere satıyorlar, hem karıştırıp düşmanlıklar yaratıyorlar. Hem de paralar kazanıyorlar. Ucuz kahramanlıklar yok onlarda... İşlerini de iyi biliyorlar. 

Neleri söyleyelim bizler de?! Ne acayip içlerimiz sızlıyor olsa da, bu kepazeliklerimize; üzülerek, kızarak, çaresizlikler içerisinde, tersinden, sonuçlarını göre göre de olsa "HAYIRLISI OLSUN" demek zorunda kalıyoruz. 

Terörlerle, Dünya'da hangi ülkeler kalkınmış ki? 

Evet, silah satıcıları kalkınmışlardır. 

Diyelim ki, seçimler yenilendi, mevcut Hükümet yine tek başına iktidar oldu. Bu terörler durdurulacak mı? 

Vadandaşlarımız şimdiki durumlarından daha iyi ortamlara gelecekler mi? 

Fakat işte ben demiştim diyenlerin ömürleri elbette uzayacaktır. Bizler neleri döndürüp duruyoruz!

ALLAH aşkına, din aşkına, doğruluk ve dürüstlükler aşkına... Anlaşılmayan ve anlaşılamayan her durum ve konunun altında vatandaşlar ezilmiştir. Aylardır; evlerine cenazeler gelen insanlarımızın acılarını ne zaman kavrayabileceğiz? Yollarda yanan TIR'ların paralarını kimler ödeyecek? Atılan güdümlü bombaların paraları kimlere yüklenecek; hiç düşünüyor muyuz? 

Bir arkadaşımın sürekli yazıp, söylediği gibi, daha fazla "ORTADOĞULULAŞMAYALIM!" 

Birileri bilerek bizleri Ortadoğu bataklığına sürüklüyorsa, UYANALIM ARTIK! 

İzinlerinizle, içtenlikle sıralamaya çalıştığım bu satırlarımın sonuna, şiirlerini çok beğendiğim bir şairimizin 1930'lu yıllarda yazdığı dizelerini ekleyeceğim.

HOŞ GELDİN
Hoş geldin!
Kesilmiş bir kol gibi
omuz başımızdaydı boşluğun...
Hoş geldin!
Ayrılık uzun sürdü.
Özledik.
Gözledik...
Hoş geldin!
Biz
bıraktığın gibiyiz.
Ustalaştık biraz daha
taşı kırmakta,
dostu düşmandan ayırmakta...
Hoş geldin.
Yerin hazır.
Hoş geldin.
Dinleyip diyecek çok.
Fakat uzun söze vaktimiz yok.
YÜRÜYELİM.....
N. Hikmet - 1932 Birinciteşrin 5, Çarşamba gecesi

 



Bu yazı 2248 defa okunmuştur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI